Eskişehir’de yaşayan Erhan Kübra, 2006 yılında aniden ortadan kayboldu. Ailesi ve yakınları, kendisine ulaşamayınca kayıp başvurusunda bulundu. O dönemde yapılan aramalar sonuçsuz kalınca Erhan Kübra, kayıp şahıslar listesine eklendi.
Kütahya kırsalında kimliği tespit edilemeyen bir erkek cesedi bulundu
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği ekipleri, kayıp şahısların bulunması ve faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması amacıyla bir çalışma başlattı. Bu kapsamda, Erhan Kübra’nın bulunması için özel bir ekip kuruldu. Ekip, Kübra’nın hayatta olup olmadığını belirlemek için 2006 yılında Eskişehir ve çevresindeki faili meçhul olayları mercek altına aldı. İncelemeler sonucunda, Kübra’nın kaybolduğu tarihlerde Kütahya’nın kent merkezine yakın bir köyde tanınmaz halde bulunan ve kimliği tespit edilemeyen bir erkek cesedine rastlandı.
Katil zanlısının iş ortağı ve yakın arkadaşı olduğu tespit edildi
Başının ezildiği, göğüs kısmından kesici bir aletle defalarca kez yaralandığı, cesedin kısmen yakıldığı ve ellerinin de kravatla bağlandığı anlaşıldı belirlenen erkek cesedinin Erhan Kübra’ya ait olabileceğini değerlendiren özel ekip, çalışmalarını yoğunlaştırdı. Cesedin bulunduğu alandaki izler ve DNA örnekleri, Erhan Kübra’nın yakın arkadaşı ve iş ortağı olan A.K.’nin DNA’sı ile karşılaştırıldı. DNA’ların eşleşmesi sonucunda A.K. ve cinayeti işlemesine yardım ettiği belirlenen Y.Ş., Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince Kütahya’da gözaltına alındı.
“Ben bir şey yapmadım, neden vicdan azabı çekeyim”
Kütahya’da gözaltına alınan ve Eskişehir’e getirilen A.K. ile Y.Ş., Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi’ndeki ifadelerinde suçlamaları kabul etmedi. Emniyetteki işlemlerinin ardından Eskişehir Adliyesi’ne sevk edilen şüphelilerden A.K., gazetecilerin “Bunca yıl vicdan azabı çekmedin mi” sorusuna, “Ben bir şey yapmadım, niye vicdan azabı çekeyim” diyerek cevap verdi.
Ceset tanınmaz haldeydi
Özel ekibin yaptığı çalışmalar neticesinde, A.K.’nin Erhan Kübra’yı göğüs bölgesinden defalarca bıçakladığı, başının ezilerek tanınmaz hale getirdiği, vücudunu kısmen yaktığı ve ellerini kravatla bağladığı ardından da kendi köyüne gömdüğü belirlendi. Cesedin tam olarak gömülememesinden dolayı 2006 yılı içinde olaydan kısa süre sonra bulunduğu ve kimlik tespitinin gerçekleştirilemediği tespit edildi.
Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)
